Sürü Psikolojisi (Bandwagon Effect)
Charlie Chaplin’in Deneyi
Büyük ihtimalle bildiğiniz bir hikayeyle başlayalım. 1915’te Charlie Chaplin, Charlie Chaplin’e benzeyenler yarışmasına katıldı ve 3. oldu. Bu bilgi artık kültleşmeye başladıysa da içinde önemli bir mesaj barındırıyor. Çoğunluk yanıldı. Gerçek çoğunluğun dediğinin aksiydi.
Bandwagon Effeckt’in Doğuşu
Dan Rice adlı bir palyaço, 1848’te bir vagon arabası (bandwagon) kullanarak turlar düzenledi. Bando arabası heyecanlı müziklerle turlarken insanlara “bandoya katıl” sloganıyla çağrıda bulunuyordu. Katılan kişiler, yenilerini de çekince bir konvoy oluşturdu. Bu psikolojinin temelinde bu yatmaktadır.
Nedenleri
Toplum genel kanılarla bir ahenk oluşturur. Genel olarak da bireyler bu ahenge uyma eğilimindedir. Bu ahenklere biz aslında yazılı ya da yazısız kurallar diyoruz. Toplum bu kurallar dışında gelişen olaylarda da birbirini taklit etme eğilimindedir. Bunun nedeni göze batmama ya da sivrilmeme isteğidir. İnternetten onlarca deney izleyebiliriz. Yetenekli insanlarda da görülen bir dürtüdür. Yeteneklerini gizlerler ki sürüden farklı olmasınlar. Tüm yaş gruplarında görülse de bilgisizlik ve tecrübesizlik durumlarında daha çok görülür. Genel olarak toplum popüleri başarılı sayar ve onun gibi davranmayı etik bulur, kendi yanlışlarını ya da doğrularını daha aşağıda görür. Seçmenler de kazanması muhtemel kişilere oy vermeyi bu yüzden sever çünkü oyunun boşuna gideceğine inanır. Bir koyun atladı diye tüm sürünün uçurumdan atladığı da çokça görülmüştür.
Yalnızlık Korkusu
Bu eğilimin en başlıca sebeplerinden birisi yalnız kalma korkusudur. Çünkü sürüden sivrilmek demek ayrı kalmaktır. Kendi kararı olmayan insanlar, gözü kapalı diğerlerinin kararına uymak konusunda tereddüt etmezler. “Bu kadar insan yanılamaz” derler ki yazının başında çoğunluğun yanılacağını göstermiştik.
Çözümü ve Bilişsel Cimrilik
Bilişsel cimrilik diye bir kavram var. Bu kavram; sahip olunan bilginin kişiye yetmesi, yeni bilgiye kapalılık olarak açıklanabilir. Bilişsel cimri olmamalıyız. Bilgi olarak birine bağlı olmamamız gerekiyor. Kararlarımızı kendi bilgi birikimimize göre vermemiz, eğer o bilgi birikimimiz yoksa da onu edinmeye uğraşmamız gerekiyor. Kararlarımızın doğru olmasına gerek yok. Hatalarımız da kendi hatalarımız olmalı. Onlardan ders çıkarmalıyız. Çoğunluğa uymamak için de hata yapmamalıyız. Çoğunluğa uymamak demek, doğrudan da vazgeçmek değildir. Çoğunlukla aynı fikirdeysek bile buna kendi nedenlerimizle bağlı olmalıyız.